15 Temmuz 2011 Cuma

Uzak Doğu'da: 29 Haziran, Pattaya- Coral Adası, Thai Masajı




























































































































































































































































































































































































































































































































































































































Bugünümüzü tamamen keyfe ayırmak istedik. Planımız önce Mercan Adası’nda deniz keyfi, akşam dönüşte masaj…
Topluca aldığımız paket turun sonuncusu öğle yemeği dahil tekneyle Coral Adası’ydı. Bu turda iki seçenek yer alıyor: İlki normal tekneyle yaklaşık 50 dakikalık bir yolculukla gidilen, fiyatı 500-600 baht civarı olan bir tur, diğeri sürat teknesiyle 15-20 dakikada gidilen ve fiyatı 800 baht olan tur. Biz sürat teknesiyle gitmek istedik, curcuna yaşamayalım diye. Fiyatı da yine 700-750 baht gibi bir şeye indirdik.
Sabah 8 civarı bizi otelimizden alıp karşıdaki plaja götürdüler. Sabahın o saatlerinde deniz çekilmiş. Bir sürü tekne kıyıya yanaşmış, hepsinin amacı insanları toplayıp civardaki adalara götürmek. Bizimki yine özel bir tur gibi oldu, ekipten yine Selda ve ben vardık, bir de (sanırım) İsveçli bir çift. Dört kişi tekneye kurulup önce İsveçli çiftimize parasailing yaptırmak üzere denizin ortasındaki adacığa gittik, daha sonra Coral Adası’na doğru yola çıktık. Bu tekne yolculuğu hayli çılgın, hele bir de teknenin dışında oturursanız!
Adaya gelip 50 baht’a birer şezlong kiraladık, biraz denize girip güneşlendik. Güneş hiç görünmüyor, bir yağmur sıcağı var ama o halde bile epey yanmışız, hatta güneş olmadığından bir terleme, bunalma da hissetmediğimiz için hiç fark edememişiz.
Öğle yemeğini şezlong kiraladığımız yerde yedik. Tam olarak Tayland mutfağı hem de muhtemelen ev yemeği, çünkü bir aile işletmesiydi yemek yediğimiz yer… Ben bayıldım ama yine yine yine söyleyeceğim, deniz ürünü sevmeyen aç kalır! Balıklı, sebzeli bir çorba, karidesli, kalamarlı birer salata, ızgara balık, bizim çiğ böreğe benzeyen ancak içinde balık ve deniz ürünü ile tatlı patates bulunan kızarmış hamur, ananas ve karpuz…
Yemek sonrası adayı biraz keşfetmek için yürüdük biraz. Ancak sürekli olarak scooter’lı sürücü tacizi ile karşılaştık! Scooter kiralayıp adayı gezebilirsiniz! Tüm adayı isterseniz kendiniz, isterseniz sürücü refakatinde turluyorsunuz, sizi oranın plajlarına, seyir teraslarına götürüyor. Biz başta epey uyuz olduysak da en sonunda tacizlerden bıkıp bindik ve çok keyif aldık. Pazarlıkla 200 baht’a bize ada gezisi yaptırdı Taylandlı amca. Götürdüğü yerlerden ziyade scooter üstünde macera dolu seyahat daha çok hoşumuza gitti! Selda’yı Taylandlı amcanın arkasına attım ki, değmeyin keyfime… “Şu an bu durumdan pek hoşnut değilim, biliyorsun değil mi” dedi binerken ama daha sonra adanın manzarasını scooter üzerinde püfür püfür izlerken halinden pek de şikayetçi görünmüyordu!
Burada bir parantez açmak istiyorum. Oturduğumuz şezlongun üzerinde Blackberry’imi unutmuşum, açık aleni bir biçimde, sahipsiz olarak ortalıkta bir saat kalmış yani. Ancak yerinden bile oynamamış. Bizim plajlarda olsa adamın gözünden sürmeyi çalarlar! Suç oranı çok düşük ve insanları gerçekten çok iyi niyetli ve yardımsever! Sinirlenen bir Taylandlı görmedim (Yasin’in pazarlık ettiği bir satıcı hariç ama o da kadını çileden çıkarmıştı!).
Scooter maceramız sonrası yeniden şezlonglara geldik, yine Muson yağmurları başladı, deniz yükselip bize doğru yaklaştı, biraz daha şemsiye altında vakit geçirip sürat teknemizle şehrin merkezine geri döndük. Yemek yediğimiz yerdeki de aile de bizimle şehre döndü, belli ki ada o saatten sonra bitiyor.
Şehre döndükten sonra biraz oyalanıp bu kez meşhur Thai masajı için turcu kızımızın tavsiyesi üzerine taksiyle Health Land’e gittik, bize buranın adını Thai dilinde yazıp vermişti bir kağıda. Health Land’i Pattaya’ya girdiğimiz ilk dakikalarda görmüştük. Şehrin merkezinde değil ama yürüyerek en fazla yarım saat sürer, taksiyle 5-7 dakika… Dıştan görünüşü öyle güzel ve elitti ki Yasinle aynı anda birbirimize dönüp “burada masaj yaptıralım” dedik ve turcu kızımız da burayı tavsiye etti. Burası zincir bir spa merkezi ve Türkiye’deki değme spa merkezine taş çıkaracak lükslükte, çok güzel bir yer burası. İçeri girince bizi Rus sanıp masaj tanıtım kartlarını Rusça olarak verdiler. Daha sonra İngilizcesini istedik, dört beş dilde hazırlanmış masaj kartları bulunuyor. Mönüden seçer gibi masajları seçiyorsunuz. Biz geleneksel Thai masajını seçtik. Büyük çoğunluğu iki saat süren masajların fiyatı 450 baht ile 1050 baht arasında değişiyor. Biz bu mönüyü görünce bir kez daha şok olduk! 20 ila 50 lira arasında iki saat masaj yaptırabiliyorsunuz, Türkiye’de 45 dakikalık masajlar için 80 Euro istiyorlar! Her gün bir kere gidip her seferinde değişik bir masaj denemediğimize çok hayıflandık!
İkimize birlikte olup olmadığımızı sordular, biz birlikteyiz dediğimiz için ikimizi aynı odaya aldılar, üzerimize aikidocuların giydiği gibi birer gömlek ve pantolon verdiler ve ben her ikisini de ters giymeyi başardım! Yan yana üç yer yatağının olduğu odalara alındık, iki kadın geldi ve bize masaj yaptılar. Geleneksel Thai masajı bir masajdan ziyade streching derslerini andırıyor. Yağ filan kullanılmıyor ve üzerinizde verdikleri gömlek ve pantolon oluyor. Kendi vücut güçleriyle vücudunuzu esnetiyorlar. Bu arada masaj salonu rahatlama ortamı olur diye düşünmüştük, mumlar, tütsüler, loş bir ortam ve hafif bir müzik beklerken, karşımızda televizyon açık, haberlerde seçim sonuçlarını izlerken kadınlar da aralarında bıdır bıdır sohbet ediyorlar. Bu ciddiyetsizlikten filan da kaynaklanmıyor, buradaki masaj geleneği böyle. İki saatlik bir esnetme masajından sonra üzerimizi giyindik, çıkardığımız ayakkabılarımızı ayağımıza kadar getirdiler, rahatlatıcı bir çay içip bizi uğurladılar. Fotoğraf makinemin hafıza kartındaki sorun nedeniyle fotoğraf çekemedim ancak internet sitesinden incelenebilir.
http://www.healthlandspa.com
Çıktığımızda masajdan çıkmanın rehaveti üzerimizde olur zannederken streching etkisiyle bir zindelik bile hissettik. Şehir merkezine yürüyerek döndük. Ziko’s’un terasında cosmopolitan üstüne margaritalarımızı içip keyifli günümüzü tatlı dedikodularımızla noktaladık.

















































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder