14 Temmuz 2011 Perşembe

Uzak Doğu'da: 27 Haziran, Bangkok- Sky Tower- Burası Bangkok mu?













































































Çin Mahallesi ve Muson Yağmurları sonrası kendimizi yine Siam Square’e attık, herkesin aklında bir önceki günden kalma almadığı bir şeyler vardı. Ben valizimden ümidimi kestiğim için üstüme başıma bir sürü şey aldım. Küçük küçük pasajlarda aradığınız her şey var!
Daha sonra gökdelenler şehri Bangkok’un en yüksek binası Baiyoke Otel’in en tepesine çıkıp şehri bir de oradan görmek istedik. Bina o kadar yüksek ki en tepeye çıkmak için dört farklı asansöre binmek gerekiyor. Önce 18. kata kadar bir asansörle çıkılıyor, 18. kata kadar iş merkezi olarak kullanılıyor. 18. kattan sonra otel başlıyor. 76. katta kapalı bir seyir terası yer alıyor. 83. katta ise alt zemini dönen açık bir teras bulunuyor.
Seyir terasına çıkmak için 150 baht verdik, bir içki de dahil. Bol bol manzara izleyip fotoğraf çektik ve gördüğümüz New York mu, Bangkok mu bilemedik! Terastaki manzara, gökdelenler, büyük yollar... Şehrin bittiği noktayı görmek mümkün değil, gözümüzün alabildiği yere kadar devam ediyor şehir dört bir tarafta… İnsan beş dakika önce fareli sokaklarında yürüdüğü şehir burası mı diye şaşırıyor. Açık terasta ise turlamaya gerek yok, altı dönen platforma sahip olduğu için akşam vakti ışıkları yanmış Bangkok’a tepesinden bakarken kule size dört bir yanı gösteriyor.
Ve burayı uğurlu seçtim! Valizimin bulunduğunu ve bana doğru gelmekte olduğunu tam da 83. katta öğrendim. Bir içki bedavalarımızı margarita olarak alıp valizimin şerefine içtikten sonra skytrainle havaalanına gittik, büyük kavuşmayı gerçekleştirip gece otelimize döndük.
Bu Bangkok’ta son gecemizdi.
Bir daha Bangkok’a gelsem:
- Şehrin sokaklarını daha çok arşınlarım,
- Daha çok alışveriş yapar, küçük küçük bir sürü pasaj, çarşı keşfederim, minik Buda heykelleri, maskeler, yelpazeler, şemsiyeler alırım,
- Yerel yemeklerden daha çok yerim,
- Kusana kadar frozen içerim, var olan bütün çeşitleri denerim,
- Yüzen Çarşı’ya giderim,
- Ağaç işlemeciliği ile ünlü Tayland’ın bu yanını keşfederim,
- Perchada’da masaj yaptırırım,
- Gece hayatının daha farklı yönlerini keşfetmeye çalışırım,
- Ve bir daha bir daha, Kanal Turu yapar, Wat Arun’a gider, Sky Tower’a çıkarım…
Bir deeee… Sevgilimi almadan gelmem!










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder