14 Temmuz 2011 Perşembe

Uzak Doğu'da: 28 Haziran, Pattaya
























































































































Sabahın erken saatlerinde Pattaya’ya gitmek üzere yola çıktık. Aslında yaklaşık 3 saatlik bir yol ama Bangkok trafiği bazen öyle bir hal alıyor ki o kilitlenmiş trafikten çıkmak saatleri alabilir diye otelden erken ayrıldık.
Yolda bir mücevher fabrikasına uğradık. Tayland’da yakut ve safir cevheri fazla olduğundan bu tarz değerli taşlar nispeten ucuz satılıyor. Ancak modeller çok sıradan geldi bize, açıkçası Beypazarı’ndaki gümüş takı tasarımları ya da Midyat’taki işlemeler daha göz alıcı. İnciler, yakutlar, safirler ya da zümrütlerdense fabrika içerisindeki müzeyi gezip daha sonra el yapımı sabun, yağ ve hediyelik eşya satan dükkânı kurcalamayı tercih ettik. Renk renk sabunlar, duş jelleri, vücut sütleri, masaj yağları arasında kendimi kaybettim, “butterfly pea” özlü bir masaj yağı aldım, Tayland’da en popüler masaj yağı orkide özlü ile birlikte “butterfly pea” özlü olanmış.
Daha sonra Pattaya’ya geldik. Vietnam Savaşı sırasında Amerikalı askerlerin tatil beldesi olan Pattaya bu sayede bugünkü haline gelmiş. Amerikalı askerler buraya gelip denize girerler, kadınlarla birlikte olurlarmış. Şimdi de tam olarak bu iki işleviyle sayısız turist çekiyor burası! Pattaya özellikle sahil şeridinden bakıldığında Marmaris’i andırıyor. Şehrin iki önemli caddesi var, birisi sahil yolu, diğeri Second Road denilen arka paralel caddesi. Tüm gece hayatı, restoran ya da alışveriş imkanı bu iki caddede. Ulaşım buraya özgü taksilerle sağlanıyor. Bir pikap kamyonetin kasasına iki sıra oturak konulmuş ve üstü kapatılmış. Dolmuş-taksi mantığında çalışıyor. İn-bin yaparsanız 10 baht vererek gidiyorsunuz bu iki cadde üzerindeki herhangi bir yere, özel olarak taksiye binmek isterseniz pazarlık yaparak kapatabilirsiniz taksiyi.
Pattaya Sahilleri’nde belirgin bir gelgit var, sabah saatlerinde sular çekilmişken öğleden sonra epey yükseliyor.
Otelimiz Montien’in bir tarafı Sahil Yolu’na, bir tarafı Second Road’a bakıyor. İki taraftan da girişi var. Pattaya’da kalınabilecek en iyi konumda.
Yiyecek konusunda alıştıklarından vazgeçemeyenler Bangkok’a göre daha rahat edecektir Pattaya’da, bir sürü pizzacı, hamburgerci var. Tamamen turizme dayalı bir yer olmasının bunda payı büyük, yerel halktan çok turist var ortalıkta.
Ve gelmeden önce hep duyduğumuz yaşlı başlı Avrupalı amcaların yanında 13-14 yaşında Taylandlı kızlar oluyor, pedofili serbest, çocuk fahişeler var gibi duyumların kısmen doğru olduğunu gördük. Gerçekten de yaşlı Avrupalıların yanında Taylandlı kızlar oluyor, bunlar belli ki kiralanıyorlar, el ele tutuşmuş şekilde ortalıkta dolaşıyorlar. Ancak olay sadece seks turizmine yönelik bir şey değil benim gözlemlediğim kadarıyla… Bunlar her yerdeler çünkü! Restoranda yemek yerken yanınıza böyle bir çift görüyorsunuz mesela, yaşlı Avrupalı adam, genç bir Taylandlı kız (ama hiçbiri 13-14 yaşlarında değil, yapı gereği küçük gösteriyorlar), birbirlerinin ellerini hiç bırakmıyorlar, sanki yarenlik etmek için kiralanıyor gibiler. Hatta bunların birinin pazarlığına şahit olduk sabah 10’dan akşam 6’ya kadar diye konuşuyorlardı. Öte yandan seks turizmi de epey yaygın, gece geç saatlerde sahil yolunda sıra sıra bir sürü kadına rastlamak ya da Walking Street’teki eğlence mekanlarının önünde bu tarz kadınlarla karşılaşmak çok sıradan burada, her yerdeler çünkü!
Hava yine nemli, bir de Pattaya merkezde denize girmek pek önerilmiyor.




















Hiç yorum yok:

Yorum Gönder