13 Temmuz 2011 Çarşamba

Uzak Doğu'da: 25 Haziran, İstanbul-Bangkok













Gezmek insanın kanına bir kere girdi mi dur durak yok artık! Değişik yerler görme, farklı kültürleri tatma isteği gelip gelip kaşıyor insanı… Biz de bu kez Avrupa ya da en azından Hıristiyan kültüründen biraz uzaklaşmak istedik ve bunun için Tayland ve Singapur’da karar kıldık.
23.45 uçağıyla Uzak Doğu yolculuğumuz başladı. Yol 9 saat sürüyor .
Bangkok saati Türkiye’den 4 saat ileride, uçağımızın kalkışı biraz geciktiği için öğleden sonra saat 14.00’te havalimanına indik. Ve valizim kayıp!
Şehirle ilgili ilk izlenimler, sıcak, ıslak, yapış yapış… Ve hat safhada kaotik! Gelişmiş ülke sokaklarındaki huzuru, düzeni aramak boşuna. Şekilsiz binalar, binalar üzerinde kocaman kablolar ve korkunç bir trafik. Ortamda bir yağmur sıcağı var ama güneş yüzünü öldüm Allah göstermiyor! Ve çok büyük! Bir kere geçtiğin yerden bir daha hiç geçmiyormuşsun gibi, şehre hakim olmak, ne ne taraftadır anlamak birkaç günde mümkün değil…
Montien Riverside Otel’de konaklıyoruz, şehrin ortasından geçen Chao Praya nehrinin kıyısında oldukça büyük ve güzel bir otel. 23. katından kararmış nehrin görüntüsü insana değişik bir huşu hissettiriyor. Belki siz de fotoğraflarla aynı hisse kapılabilirsiniz!

Klimalar 7/24 çalışıyor bu şehirde. Hatta öyle ki kapalı mekanlara (skytraine, alışveriş merkezlerine, taksilere) girerken üzerinize hırka alma ihtiyacı hissediyorsunuz, dışarıda ise kendi saçlarınıza bile tahammül edemiyorsunuz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder