27 Aralık 2012 Perşembe

Mutluluk Projesi-Gretchen Rubin: "Dağıtılan Eli Oyna!"


Son zamanlarda en hızlı okuduğum kitap sanırım bu oldu.

Kişisel gelişim kitaplarına ortaokuldan beri mesafeliyim. Onu yapın, bunu yapın demekle olmayacağını düşünürdüm. Aslında bu fikrimden çok da uzaklaşmış değilim.

Ancak hayat bu kadar grift düşüncelerle de yaşanmaz. Mesela bazen küçücük bir çocuğun söylediği bir şeyde, bazen bir şarkı sözünde, bazen bir romanın/şiirin bir cümlesinde bambaşka bir aydınlanma yaşar, milyonlarca insanın es geçtiği o cümlede biz, hayatımızın önemli bir sırrını çözmüş oluruz.

Tasavvuf/felsefe/inanç/kişisel gelişim adı ne olursa olsun hep şunu derim: "Keramet verende değil, alanda." Siz almaya kapalıysanız zaten verilenlerin bir önemi yok. Dolayısıyla 400 sayfalık bir kitapta sadece bir cümle, hayatınızdaki bir şeyi değiştirse bile kar diye yaklaşmak lazım.

Mutluluk Projesi de Gretchen Rubin'in kendi kişisel gelişiminin kitabı. Yılın 12 ayı için, 12 karar alıyor ve her ay karar aldığı şey üzerinde kafa yorup yapması gerekenleri ve değiştirmek istediklerini hale yola koyuyor.

Kitabın en başında da belirttiği üzere bu yazarın "kendi" mutluluk projesi. Yani herkes mutlaka bunları yapmalı gibi bir iddiası yok. Ancak ilham vermesi, yol göstermesi açısından tamamen faydasız demek de haksızlık olur. Örneğin ben okurken bazen "yok bu öyle olmaz" derken, çoğunlukla "evet bu çok iyi fikir" dedim.

Yazarın aydınlatıcı gerçekleri:
- İnsanın kendini bir gelişim atmosferinde iyi hissetmek, kötü hissetmek ve doğru hissetmek hakkında düşünmek gerektiği,
- İnsanın kendini mutlu etmesinin en iyi yollarından biri başkalarını mutlu etmek; başkalarını mutlu etmenin en iyi yollarından biri ise insanın kendisinin mutlu olmasıdır.
- Günler uzun ama yıllar kısadır. Yaşanan anın tadına varmak gerekir.

Bununla birlikte yazarın minnet meditasyonları ile ilgili olarak yazdıkları beni de etkiledi. Şükretmenin önemi üzerine güzel bir bölümdü. Burada verilen örneklerden biri de, minnet meditasyonlarını unutmamak, atlamamak için, yazarın bilgisayar şifrelerini bunlarla ilgili kelimelerden seçtiği ve böylece bilgisayarın açılmasını beklerken bu meditasyonları yaptığıydı. Tuttum!

Bir diğer dikkatimi çeken düşünce ise, insan olarak mutsuzluğu başkalarını kontrol etmenin bir yolu olarak görmeye meyilli olduğumuz yönündeydi. Her zaman mutlu görünmek dışarıdan hiçbir çaba harcamadan mutlu olunduğu sanrısı yaratırken mutsuzluk birçok yanlış hareketin bahanesi olarak insanların toleransını yükselten bir şeydir, diyor.

Yazarın alıntıladığı aydınlatıcı sözler yanında kendisinin de uyarıcı güzel cümleleri var. Bunlardan benim dikkatimi çekenlere gelirsek:

"Önemli olan her şey önceden söylenmiştir.-Alfred North Whitehead"  (s.19)

"İnsanlar hatalarını senin sandığın kadar fark etmez.
 Yardım istemek kötü değildir.
 Çoğu karar fazla kapsamlı araştırma gerektirmez.
 Aradığını bulamıyorsan, ortalığı toplamanın zamanı gelmiştir.
 Ne yaptığını seçebilirsin, ama neyi yapmaktan hoşlandığını seçemezsin.
 Mutluluk seni her zaman mutlu hissettirmez.
 Her gün yaptıkların arada bir yaptıklarından daha önemlidir.
 Her şeyde iyi olmak zorunda değilsin." (s.23-24)

"Mutluluk projesi için hedeflerimden biri de tersliklere karşı hazırlıklı olmak, kötü bir durumla baş edebilmek için gerekecek disiplin ve düşünce alışkanlıklarını geliştirmekti.....Yaşamımı yeni baştan kurmak için bir krizin ortaya çıkmasını beklemek istemiyordum." (s.28)

"Öğrenci hazır olunca, öğretmen de belirir." (s.36)

"Gerçekten büyük olan bütün fikirler yürürken ortaya çıkar. - Nietzsche" (s.39)

"...bir dakika kuralı: bir dakikadan kısa sürede yapılacak hiçbir şeyi erteleme!
 gece toparlanması: yatmadan önce on dakikayı basit toparlanma işlerine ayır!" (s.49)

"Her ne kadar davranışlarımızın hissettiklerimize bağlı olduğunu varsaysak da, genelde hissettiklerimiz davranışlarımıza bağlıdır, duygularımızı değiştirmek için davranışlarımızı değiştirmek gerekir." (s.52)

"Ciddi olmak kolay, neşeli olmak zordur. -K.Chesterton" (s.59)

"İyi bir insan her zaman mutlu değildir, ama mutlu bir insan her zaman iyidir.-Oscar Wilde" (s.75)

"Aşk diye bir şey yoktur; sadece aşkın kanıtları vardır. İçimde nasıl bir aşk olursa olsun, başkaları sadece yaptıklarımı görecektir." (s.77)

"Güneşin öfkenizin üzerine batmasına izin vermeyin. Bu pratik olarak yatma zamanı gelmeden içimdeki kötü duygulardan kurtulmayı kesinleştirmek için her öfkemi ya da sıkıntımı titizlikle ve vakit geçirmeden gündeme getirdiğim anlamına geliyordu....Öfke henüz başlardaysa, genellikle suskunluk ya da görmezden gelinerek sonlandırılabilir." (s.88)

"Kendimi daha iyi ve daha az kötü hissetmem bir yana, ayrıca doğru hissetmek üzerine de düşünmem gerektiğini gördüm. Doğru hissetmek biraz daha karmaşık bir kavramdı: Yaşamam gereken hayatı yaşayıp yaşamadığımı belirleme duygusuydu.....
Doğru hissetmek sizin için doğru olan hayatı yaşamanızla, işinizle, yaşadığınız yerle, medeni durumunuzla ve başka birçok şeyle ilgilidir. Aynı zamanda erdemle de bağıntılıdır; görevinizi yapmanız, kendinizle ilgili beklentilerinizi yerine getirmenizle örneğin." (s.90-91)

"Mutluluk ne erdem, ne zevk, ne şu ve ne de budur; basit olarak gelişmektir. Geliştiğimiz için mutluyuz.-William Butler Yeats.
...Mutluluğu getiren, amaçlara ulaşmak değil, o amaçların peşinde koşma süreci, yani gelişimdir." (s.91)

"Görünüşe göre bir şeye hakim olmak için duyulan heves, doğuştan gelen beceriden daha önemlidir, çünkü uzmanlık geliştirmekte en önemli etken kişinin bu konudaki niyetidir." (s.96)

"...zorluklar ve yenilikler mutluluğun anahtar öğeleridir. Beynimiz sürprizlerle uyarılır ve beklenmedik bir durumla başa çıkabilmiş olmak kişiye güçlü bir tatmin duygusu verir." (s.99)

"Mutluluğun birçok çelişkisinden biridir bu: Yaşamlarımızı kontrol altına almaya uğraşırız, ama bilinmeyen ve beklenmeyen de önemli birer mutluluk kaynağıdır. Üstelik yenilikler beynin daha fazla çalışmasını gerektirdiğinden, yeni durumlarla uğraşmak daha güçlü duygusal tepkiler doğurur ve zamanın akışını yavaş yavaş ve daha dolu algılamamıza neden olur." (s.100)

"Zorlukların mutluluk getirmesinin bir nedeni de kendimizi tanımlamanızı geliştirmenize yardımcı olmasıdır...... Araştırmalar kişiliğinizi oluşturan ne kadar fazla öğe olursa, o kadar iyi olduğunu söylüyor. Çünkü bunlardan herhangi biri tehdit altında kalırsa, diğerleri alacağınız zararı telafi etmek için devreye girer." (s.105)

"Kişinin erimi kavrayışını aşmalıdır, yoksa bir cennet neye yarar ki? -Robert Browning" (s.107)

"Dr. Elisabeth Kübler-Ross'un ölüme dair beş keder aşamasını hepimiz duymuşuzdur: reddetme, öfke, pazarlık, bunalım ve kabullenme. Ben de mutluluğun dört aşaması olduğunu farketmiştim. Bir deneyimden mümkün olan en fazla mutluluğu elde etmek için onu beklemeli, oluşurken zevkine varmalı, mutluluğumuzu ifade etmeli ve iyi bir anıyı anımsamalıyız." (s.142)

"Bir olaya yönelik beklenti, bazen olayın kendinden alınandan çok daha fazla mutluluğa neden olabilir." (s.143)

"Araştırmalar psikoterapiye ya da zayıflama, sigarayı bırakma, egzersiz yapma ya da hangi amaca yönelikse bir programa katılan insanların genellikle değiştiklerine inandığını, ama gerçekte sadece az bir ilerleme kaydettiğini gösteriyor; görünüş o ki bu kadar para, zaman ve çaba harcadıktan sonra insanlar (çok fazla gelişmiş olmasalar da) 'uff, şimdi çok daha iyi olmalıyım', diye düşünüyor." (s.145)

"Eğlenmek konusunda ciddi ol." (s.147)

"...istediğim HERHANGİ BİR ŞEYİ YAPABİLİRİM, ama istediğim HER ŞEYİ YAPAMAM." (s.161)

"...hayallerim/arzularım ve listemdeki her şeyi yerine getirme çabası içinde oradan oraya koşturmakla meşgulken kendimi olduğum gibi kabul etmiyorum ve kendim olmama izin vermiyorum. Kendimi zorluyorum. Ama zorlamazsam, kendimle ve yaşamımla ilgili şeylerden memnun olmadığımı farkediyorum. Sanırım bir şeylerin peşinde koşmanın da, kabullenmenin de zamanı var." (s.164)

"Odun olmayınca, ateş söner ve laf taşıyan olmazsa çekişme biter." (s.169)

"...eğlencenin üç sınıfa ayrıldığını anlamıştım artık: İnsanı zorlayan eğlence, destekleyici eğlence ve rahatlatıcı eğlence..... zorlayıcı eğlence ve destekleyici eğlencenin uzun vadede daha çok mutluluk getirdiğini, çünkü insanları en mutlu eden öğelerin kaynağı olduğunu gösteriyor: güçlü kişisel bağlantılar, üstünlük, gelişim ortamı. Rahatlatıcı eğlence tanım olarak edilgin olmaya meyillidir. Rahatlatıcı eğlence en az eğlenceli olansa, televizyon seyretmek neden bu kadar popüler? Çünkü zorlayıcı ya da destekleyici eğlenceden daha çok zevk alsak da, bunun için daha da çok çaba harcamalıyız. Bu da enerji ve planlama gerektirir." (s.176)

"Ya sadece tek bir defa ya da her gün. Bir şeyi bir defa yapmak heyecan vericidir; her gün yapmak da heyecan vericidir. Ama diyelim ki günde iki defa ya da neredeyse her gün yaparsanız, heyecanı gider. -Andy Warhol" (s.176)

"Bilge kişinin görevi mutlu olmaktır. -Samuel Johnson" (s.182)

"Spontane karakter özelliği aktarımı. Araştırmalar bu psikolojik olgudan dolayı insanların benim başklarına yakıştırdığım nitelikleri farkında olmadan bana aktardığını gösteriyor..... Başkaları hakkında söylediklerim (beni tanıyan biriyle konuşsam bile) bana yapışıyor, dolayısıyla sadece iyi şeyler söylemekle bile doğru yapmış oluyorum." (s.201)

"Şikayet dinlemek perişan durumda olanlar kadar mutlu olanlar içinde yorucu bir şeydir. -Samuel Johnson" (s.203)

"Dağıtılan eli oyna." (s.208)

"Genel olarak ulaşmaya çalıştığım mükemmelliğe asla ulaşamamış, hatta çok uzağında kalmış olsam da, gösterdiğim çaba bu işe hiç girişmesem olabileceğimden çok daha iyi ve mutlu bir insan haline gelmeme neden oldu. -Benjamin Franklin" (s.210)

"Para ya da sağlık sorun olduğu zaman başka şey düşünemezsiniz pek, ama sorun değilken de bunlar üzerinde fazla düşünmezsiniz. Hem para hem de sağlık, mutluluğa daha çok olumsuz anlamda katkıda bulunur; yoklukları, varlıklarının getirdiği mutluluktan çok daha fazla mutsuzluk getirir." (s.216)

"Sevdiğiniz ya da istediğiniz bir şey varsa, birden fazlasıyla mutlu olacağınızı düşünmek hatasına düşmek kolaydır." (s.227)

"...istifleme huyumdan vazgeçmeyi, bolluğa güvenmeyi ve böylece eşyaları kullanıp gereğinde vermeyi, gereğinde atabilmeyi istiyordum. Sadece bu kadar da değil; çetele tutmak ve kar-zarar hakkında aşırı kafa yormaktan da vazgeçmek istiyordum. Harcamak istiyordum." (s.233)

"Bazen 'sonra' dediğimiz şey 'asla' oluverir." (s.237)

"Para: İyi bir hizmetçi, ama kötü bir efendi." (s.241)

"Çoğumuzun yaşamında öyle anlar vardır ki dünkü gibi olabilmek için dünyayı, her şeyimizi verirdik; üstelik o dün takdir edilmeden ve keyfine varılmadan geçip gittiği halde. -William Edward Hartpole Lecky" (s.251)

"Mutluluk bir 'nasıl' sorusudur, 'ne' değil. Bir beceridir, nesne değil. -Hermann Hesse" (s.264)

"Başkalarında beğendiğiniz özelliklerin ne olduğunu bilmek, kendi derinliklerinize ve henüz doğmamış benliğinize tuttuğunuz muhteşem bir aynadır." (s.265)

"...bazı insanlar sırf mutlu olmak için çaba göstermeye üşendiği için mutsuzdur. Mutluluk, enerji ve disiplin ister." (s.277)

"Bir tutkuyu zevk alınabilir hale getiren şeylerden biri, sonuçlar hakkında çok fazla kaygı duymak gerekmemesidir. Zafer için didinebilir ya da etkinlik ve sonuçlar üzerinde fazla düşünmeden oyalanabilir, kurcalayabilir, bir şeyler deneyebilirsiniz..... Bir gelişim atmosferi büyük mutluluk getirir, ama bazen de mutluluk, daha fazla gelişim görme baskısından arınmanızla birlikte gelir. Buna şaşmamak gerek; büyük bir gerçeğin tersi de çoğu zaman gerçektir." (s.292)

"Mutluluk kısmen harici şartlara bağlı olduğu gibi, oşartları nasıl gördüğünüze de bağlıdır." (s.297)

"Yaşamın içinden otomatik pilota bağlı halde yürüyüp geçmek yerine farkında bile olmadan yaptığım varsayımları sorgulamak istiyordum." (s.304)

"Kuveykırlar'ın insanın Tanrı'nın mükemmeliğine ulaşmayı istememesi gerektiğini vurgulamak için ürettikleri her şeyde bilerek bir hata yaptığını okuduğumu anımsıyorum. Kusurlu olan mükemmelden daha mükemmel olabilir." (s.306)

"Benim için bir şeyden yoksunluk ne kadar kolaysa, o konuda ölçülü olmak da o kadar zor gelir. -Samuel Johnson" (s.320)

"Bu arada, birçok insanın 'karar' yerine 'hedef' sözcüğünü kullandığını da fark ettim..... Bir hedefe ulaşırsınız ama bir kararı uygularsınız." (s.361)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder