24 Ocak 2012 Salı

Birikim yapmak üzerine



Şimdi öncelikle kocaman bir maşallahla yazıma başlamak istiyorum.



Çünkü 2012 hedeflerimden birini daha gerçekleştirdiğimi görüyorum ama bunda devamlılık önemli olduğu için de Allah nazarlardan korusun diye eklemeyi ihmal etmiyorum.



Evet 2012 hedeflerimden birisi de gereksiz harcamaları azaltmak, kredi kartımı az kullanmak ve daha çok birikim yapmaktı. Özellikle iki aydır gösterdiğim özenle harcamalarımı bir hayli azalttım.



Aslında önemli olan çok harcamak da değil bence, gerekli harcamak ya da gereksiz harcamak... Gidip bir yemeğe yüzlerce lira verebilirim ve iyi ki vermişim diyebilirim ama bazen de üç-beş liraya bir çorap alıp bunu niye aldım, ne gereksizdi diye söylenirim. Dolayısıyla öncelikle önemli olan yaptığımız harcamaya ne kadar ihtiyacımız olduğunu bir akıl süzgecinden geçirmek. Gereksiz olduğuna kanaat getirince ya da tereddüt edince o harcamayı yapmamak gerek mesela.



Aslında bir tarafta da şöyle bir durum var, bir amacınız varsa parayı harcamıyorsunuz ama bir amacınız yoksa geliriniz kadar gideriniz oluyor.



Dolayısıyla bunu başarmamdaki ilk etken artık bir amacım var ve amacımı gerçekleştirmek için de gereksiz harcamaları kısmak gerek. Böyle başladım.



Ben eskiden aynı kıyafetten renk renk, desen desen alırdım, bazen alır eve gelir "aaaa buna benzer varmış" diye fark ederdim. İnsanın genelde zevki sabit olduğu için hep aynı şeylerden alıp dururdum. En son iki sene önce kendime bu kez araba alma hedefini koyarak bu alışkanlığımdan vazgeçtim. Kendime her bir kıyafet için bir limit koydum ve vazgeçemeyeceğim bir parça olmadığı müddetçe o limiti geçmemeye başladım. Zaten eskisi kadar da kıyafet alma hevesim kalmamıştı.



Sonra dışarıda yemek yeme işini de birazcık azalttım, çok değil ama. Haftada bir, bilemedin iki kez yiyoruz zaten dışarıda. Ama habire habire de küçük bir parça ete servet ödediğimiz restoranlara gitmiyoruz artık.



Sonra her akşam cüzdanımda kalan bozuklukları kumbaraya atıyorum. Bu da ciddi ciddi bir birikim sağlıyor, tabi kumbarada paranız olduğu fikrini unutmanız kaydıyla!



Veee zorunlu tasarruf şart tabi... Ne bileyim bir bireysel emeklilik olur ya da başka tasarruf sandıkları... Hatta hiç olmadı altın günü konsepti. Biz yapıyoruz arkadaşlarla, kadrosu sürekli değişen ama asla kesintiye uğramayan bir adet TL gününe de sahibim.



Mesela kendinize sözler vererek de olabilir bu iş: Her ay bir altın alıp koyacağım kenara gibi, kaytarması kolay bir yol da seçilebilir, kendinize güveniyorsanız. Ben ilk işime başladığımda bir amirim "halihazırda bu gelirine alışmamışken her ay bir tane cumhuriyet altını alıp kenara koy" demişti, o zaman altın da bu kadar pahalı değildi, dinlememiştim, çok haklıymış!



Belli bir harcama eşiğine alışmış biri için bu söylediklerim zor ama imkansız değil, üzerine biraz kafa yordunuz mu oluyor, ben yaptım, oldu! Üstelik hiçbir mahrumiyet hissetmeden! Yanına bir de kenara birazcık para ayırabilmenin mutluluğu ve güveni, ooohhhh miissssssss!!!





*Görsel internetten alıntıdır ancak maalesef kaynağını bulamadım.

2 yorum:

  1. çok haklısın canım ben de öğrenciyim ailemden uzakta yaşıyorum ve bazen o kadar çok gereksiz harcama yapıyorum ki kızıyorum kendime bende şimdilik cüzdanımda kalan bütün bozukluklarımı cüzdana atıyorum ve her gün ekstradan 1tl koyuyorum başka bir kutuya ay sonunda 30tl oluyor öğrenci adama çok bile deyip o ay istediğim bir şeye ya da canımın çektiğine harcıyorum inşallah bu tasarruf uygulamalarının devamı gelir bırakma sakın sevgilerimle vesna:)

    YanıtlaSil
  2. Vesnacım 30 lira, 30 liradır, yılda 360 lira eder ki bence fena para değil, aynen devam o halde:)

    YanıtlaSil