23 Ocak 2012 Pazartesi

Ankara Devlet Tiyatrosu - Sönmüş Yıldızlar




Bu pazar günü Ankara'da yine soğuk, karlı geçti. Dışarıda 5-10 dakikadan fazla kalmak imkansız ve daha önce de söylediğim gibi avm'lerde vakit geçirmeyi hiç sevmiyorum! Bu pazar yine ne yapsak diye düşünürken Altındağ Tiyatrosu'na gidip şansımızı deneyelim istedik. Artık soğuktan mı, oyunun popülaritesinin az oluşundan mı yoksa Altındağ Tiyatrosu'nun ters sayılabilecek bir yerde olmasından mıdır bilinmez salonun yarısı boştu.



Sönmüş Yıldızlar oyunu daha önce hiç dikkatimi çekmemişti (ki sık sık devlet tiyatroları sitesine girip oyunları takip ederim), hatta afişi görüp "müzikal trajedi" ifadesine gözüm takılınca iyi mi yaptık, kötü mü demekten kendimi alamadım.



Tatarların aşk destanı Server ile İsmail'in öyküsünü konu alan bir oyun bu. Bu tarz her hikaye gibi sevenler kavuşamıyor. Müzikler, danslar ve yöresel oyunların, seramonilerin anlatıldığı bölümler hayli ilgi çekici olmuş, özellikle "kaz şenliği" kısmı ve kızlı erkekli yapılan "kaz kanadı" oyunları, bu oyun oynanırken okunan maniler çok eğlenceli ve başarılı şekilde yansıtılmış.



Oyunda cehaletin felaketleri getirmesi mesajı en çok göz önüne çıkarılan şey. Bu arada 1. Dünya Savaşı öncesinde Çar'ın himayesinde bulunan toplulukların durumu da başarılı şekilde yansıtılıyor. Düşündüğümden daha izlenesi bir oyun açıkçası.



Özellikle başrol oyuncusu Deniz Yılmaz (ki kendisi lise arkadaşımın kardeşi olur ve gurur duydum) oyunun başından sonuna övgüyü hak ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder