1 Ekim 2014 Çarşamba

Sicilya'da 4. gün: Dumanı tüten Etna'ya tırmanmak!


Hotel Victoria'nın hizmette sınır tanımayan personeli ve muhteşem ambiyansında kahvaltımızı yaptıktan ve güleryüzlü cappucinolarımızı içtikten sonra önceki akşam arşınladığımız Taormina sokaklarını bir de gündüz gözüyle görmek için sabahın erken saatlerinde yollara düşüyoruz.


Yine meydanlar, sokaklar... Taormina'nın top tavsiye mekanlarından Bam Bar'a uğruyoruz. Granite denilen sorbe benzeri tatlıyı, briochi denilen paskalya çöreği üzerine sürüp yiyor herkes. Okuduklarımdan Bam Bar'ın önünde kuyruklar oluşuyormuş ama biz sabahın çok erken saati gittiğimizden sıra filan görmüyoruz. Kahvaltıdan yeni kalktığımız için briochi yiyecek halim de yok ama sadece çilekli ve limonlu granite bile yetiyor, hele ki benim gibi dondurma seven biriyseniz.







Taormina'da iki tam günümüz var. Bunlardan birini Etna Yanardağı'nda geçirmek niyetindeyiz. Taormina'da bu işi yapan SAT isminde bir tur şirketi. Benim gönlümden geçen lavlara kadar gidip görmek. Ancak bu turların belli günleri var. Bizim gidebileceğimiz ya sabahın çok erken saatinde hareket eden bir tur ya da aynı gün öğleden sonra hareket edip günbatımını izleyip gece şehre dönülen tur. Resepsiyonistimiz Salvadore'ye sorunca mutlaka Etna'yı görmelisiniz, oraya araba kiralayıp gitseniz belli bir yere kadar gidersiniz, en iyisi turla gitmek diyerek bizi ikna etti.

Biz de günbatımı için Etna'ya gitmeye karar veriyoruz, SAT'tan turları alıp o zamana kadar denize girmeye karar veriyoruz. Yeniden Isola Bella Plajı'na gidip bu kez karadan yürüyerek geçilen adasında biraz deniz keyfi yapıyoruz. Acıkınca Mendolia Beach Club'ta midyeli makarnayı mideye indirip otele dönüyoruz.



Etna için kapalı ayakkabılar, kalın pantolonlar ve kalın üstler giymemizi tembihlediklerinden duşumuzu alıp kalın kalın giyiniyoruz ve tur otobüsümüze biniyoruz. Rehberimiz Etna hakkında bilgiler veriyor. En son 2002 yılında büyük bir patlama yaşanan Etna'da hala küçük küçük patlamalar ve gaz salınımları oluyor, hatta en son 2 ay önce patlamalar yaşanmış. 

Tur otobüsünden 1900 metre yükseklikte iniyoruz. Burası konteynırdan cafe ve tesislerin olduğu yükseklik... Her yerde simsiyah toprak ve lavların akıp geçtiği yolları görmek, izlemek mümkün. Geriye çatısı kalmış evi görüyoruz. Öte yandan bir metre ötesinde yemyeşil ağaçlar dururken lavların yakıp geçtiği ağaçları da...




1900 metre sonrası için offroad minibüslerine biniyoruz ve özel rehber eşliğinde tırmanışa geçiyoruz, ilk durak 2300 metrede oluşmuş patlamalardaki dev kraterler...





Ardından istikamet 2800 metre! Bu arada ara ara dumanı tütüyor Etna'nın, kendimizi bulutların içinde buluyoruz ve en son 2 ay önce gerçekleşen patlamanın izlerini de görmüş oluyoruz, bu arada hava sıcaklığı kesinlikle 10 derecenin altında!





Son olarak 3000 metreye ulaşıyoruz. Yolda göz gözü görmüyor, uçurum kenarlarından tecrübeli şoförümüz sayesinde sağsalim ulaşıyoruz. 3000 metrede simsiyah zemin ve bulutlar dışında bir şeyi görmek mümkün değil, tek hissettiğimizse sıfır dereceye yaklaşmış soğuk, güya günbatımına gitmiştik ama güneşi bile görmek mucize!

3000 metreden sonra dönüş yoluna geçiyoruz. Yolda bir aile işletmesinde akşam yemeğimizi yiyoruz. Turda Daniil isminde bir Rus ile tanışıyoruz, tek başına tatile çıkmış, hr akşam yeni birileriyle tanışıp onlarla vakit geçiren Daniil bizi Taormina'ya varınca Burrasca isimli canlı müzik yapılan bir bara götürüyor. Gece yarısına kadar sohbet ediyoruz. Yıllardır birbirimizi tanıyormuşçasına vedalaşıyoruz, o ertesi gün Milano'ya doğru yola çıkıyor, bizse dinlenmek üzere otelimize...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder