25 Ekim 2014 Cumartesi

"Ev"e dönüş...

İnsan rutinlerini bile özlüyor. İki hafta arayla önce Sicilya, ardından Kopenhag gezilerini bitirdik. Ankara’ya dönmemizle ihmal ettiğim pek çok şey de karşıma dikiliverdi tabi.



Bir kere temizlenmesi gereken ev, yıkanmayı, toparlanmayı bekleyen çamaşırlar, ihmal ettiğim bakımsal mevzular, spor isteyen vücudum, öte yandan işe adapte olma seansları, uzak kalıp özlediğimiz sosyal hayata yeniden dönüş derken nihayet bu hafta artık düzeni oturtmuş oldum.

Bir yandan çamaşır makinesine nefes aldırmazken, diğer yandan gaza gelip çamaşır suyuyla entegre halde evin her bir kıyısından köşesinden geçtim. Peş peşe randevularla güzellik salonuna gidip kadınsal bakım mevzularını hallettim, kızlarla buluşmalar ayarladık, aksatmadan sporumu yaptım.

Merkürün geri gittiği bugünlerde ev alışverişlerine meyil artar hatta gereksiz harcamalar ortaya çıkarmış. Bundan olsa gerek bu aralar ev alışverişine merakım arttı.



Evimde eski usul misafirden misafire kullandığımız devasa bir salonum var. Eşyalarıyla durup duruyor, yaşanmayan bir yer olması dolayısıyla bana hep mobilya dükkanı gibi geliyordu.Çünkü insan yaşamadığı bir yere dokunmak istemiyor. Bir de benim sade ve pratik ev fikrimden dolayı öyle pek fazla biblo, mum, süs eşyası barındırmayan bir yer…



Öncelikle seyahatlerden en çok içki aldığımı düşünerek geniş salonuma bir servis arabası isteyip duruyordum. Ancak ne yazık ki servis arabalarının tümü 80’lerin mobilya anlayışına uygun şeyler olduğundan benim modern mobilyalarıma uygun bir servis arabası bulamadım. Ben de üzeri boş olan konsolumun bir köşesini bara çevirdim. Boş kalan diğer köşeye ise ne zamandır aklımda olan bir şarap standı bakıyordum. Aradığım şey çok uzaklarda değilmiş.




Evimin çok yakınında Şey Şey Şey isminde şahane bir konsept mağaza bulunuyor. Bir akşam iş çıkışı uğradım. İçeri girer girmez her bir objeye ilgiye bakmak istiyorsunuz. Ancak bu saatlerinizi aldığından mağaza içinde zaman geçirmeye utanır oluyorsunuz! Şarap standını konsol üzerinde kullanacağım için nispeten küçük ve değişik bir tasarımı olan bu modeli buldum ve bayıldım! Hemen aldım. Yerde kullanmalık da şahane standlar var burada ayrıca aklınıza gelmeyecek harika bir sürü aksesuar bulmanız mümkün.Hoşdere’ye yolunuz düşerse bence uğramalısınız!



Objelerin enerjilerine inanan biri olarak salonumda eksik olan şeylerden biri de bu tarz objelerdi.. Evet mumlar ve potporilerle süslesem de enerjiyi ortaya çıkaran, negatif enerjiyi alan, manyetik alanların etkisini kıran doğal taşlardan eve almak istiyordum. Bunun içinde kızlarla çıktığımız Kale gezimizi bekledim. Salonumda eflatun-mor ve gri tonları kullandığımdan salon renklerime de uyan ametist taşını almak istiyordum. Ancak Kale’de görünce bir tane büyük yerine üç tane değişik boylarda daha küçük almak fikri aklıma daha çok yattı. Her ne kadar benim devasa salonumda küçücük kalsalar da amaç dekorasyondan öte enerjiyi yükseltmekti ne de olsa!Ayrıca televizyon ve bilgisayar kullandığımız odaya da minik bir kuvars taşı aldım. Bu taşların zaman zaman akan suyla yıkanarak ya da toprağa gömülerek enerjisinin değiştirilmesi gerekiyor, bu da ek bilgimiz olsun.



Balkonda çiçeklerim olsa da evin içinde bir tane orkidem vardı. Bir süre sonra dökülüp sararınca bir bilenden aldığım tüyoyla üçüncü boğumundan kestim, saksısını ve toprağını değiştirdim. Ancak hiçbir şey değişmesi, öylece birkaç ay durdu, sonunda ümidi kestim ama tamamen kurusun da öyle atayım dedim. Ardından MrBalmy bir orkide daha aldı bana. Bizim nazlı da yanına bir tane daha gelince kıskanıp çiçek vermeye başladı. İkisinin çiçekleri aynı anda dökülüp kurumaya yüz tutmuşlardı ki, tam da benim eve merakımın arttığı sırada MrBalmy bu kez bir tane daha nefis mor çiçekli bir orkide almış bu hafta sonu. Şimdi üçünün birbirinin hırsıyla çiçekler patlatmasını bekliyorum.

Salondaki bir diğer dokunuşumda biblolarla oldu. Melek objelerine özel bir ilgim vardır. Willow Tree melekleri de dünyaca ünlü el yapımı biblolardan. Ev-dekorasyon denilince zaman zaman girip bakındığım zevkli internet sitesi www.perabulvari.com’da Willow Tree heykellerinin indirime girdiğini görünce dört tane sipariş ettim. Aşk, özgürlük, mutluluk ve ışık melekleri. Salonuma son dokunuşum da bu anlamlı biblolar oldu.




Günler kısalıyor, havalar soğuyor, ne dersiniz, eve dönmenin tam zamanı değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder