31 Ocak 2013 Perşembe

Yenilenmek Gerek, Yorucu da Olsa Düşüp Düşüp Yeniden Kalkmak, Bir Daha Denemek!


Defter tutmayı çok severim. Her şeyi ayrı takip ettiğim bir sürü ajandam, defterim var. 11 yaşından 26 yaşıma kadar tuttuğum günlükler... Kalemi, kağıdı seviyorum yani. Bu blog da o kağıdın kalemin günümüz teknolojisiyle sevilen hali gibi.

Alınacakları yazıyoruz, yapılacakları, gidilecek yerleri, aranacakları... Peki ruhumuzu temizlemek, düzene koymak ne olacak? Her gün kendimizi biraz daha düzeltmek, iyi insan olmak için yapılacaklar ne olacak? İşte "melekler ajandası" bunu söylüyor. Bu yılbaşı aldığım en orijinal hediye "melekler ajandası" idi.


Her güne bir olumlama yazılmış, üstüne de boş birkaç satır. Öyle güzel bir şey ki, durup düşünüyorsun üzerinde.
Mesela diyor ki:
"Sabırlı ol. Bazen yüreğindekinin olabilmesi için, önce başka bir yerlerde bir şeylerin temelleri atılması gerekir."
"Tüm dualar cevaplanır. En doğru zamanda ve en doğru şekilde."

Bir-iki kelam da sen ediyorsun üzerine. Her hafta, her ay niyetlerini yazıyorsun. Bir-iki gün yazınca düşünmeye başlıyorsun üzerine, sonra harıl harıl yazıyorsun ve bazen neden bu kadar az alan bırakılmış bana diye kızmaya bile başlıyorsun.

İşte ben tam 31 gündür her gün bu değişik ajandayı hem okuyorum, hem de yazıyorum.



Günlük yaşamın koşturmacası, iş güç, hırslar, bencillikler, yorgunluklar, yapılacak işler, yapılmak istenip de yapılamayanların kederi arasında durup birkaç dakika da olsa ruh egzersizi yapılmış gibi oluyor.

Benim en çok içselleştirmeye çalıştığımsa hayatın aktığı, değiştiği, dönüştüğü, bu nedenle akışa direnmeyip olanı kabul etmek oldu. Ne zor yeniye alışmak! Şu an okuduğum kitapta da benzeri bir ifade vardı. Bir durumla ilk kez karşılaştığımızda büyük bir endişe duyuyoruz, bir tavır belirliyoruz ve daha sonra o şeyle her karşılaşmamızda aynı tavrı sergiliyoruz, diyor. Tıpkı mısır tarlasına birkaç defa girip orada kendimize aynı yerden gidip gelerek bir yol yapmamız ve her girişimizde aynı yolu kullanarak tarlanın keşfedilecek, yeni ve belki de çok daha güzel alanlarını kaçırmamız gibi... Böylelikle kendimize hapishane yaratıyoruz diyor.
Daha çok yolum var, sıyrılmam gereken kaygılar, kabullenmem gereken hayat gerçekleri...

Yenilenmek gerek, her aşamada aynı yolu gidip gelmek yerine tarlanın başka yerlerinde her seferinde yeni bir yol bulmak gerek ki hayatta bazı şeyleri ıskalamayalım, çok daha mutlu, iyi, hayattan tat alan bir insan olma fırsatını kendi bloklarımız yüzünden kaçırmayalım.

Bir yenilenme de blogumda. Farklı bir konseptle incilere devam...

*Blogumun başlığı ve bu yazının ilk görseli www.webneel.com sitesinden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder