3 Ocak 2013 Perşembe

İçimden Geçen Zaman - Güldal Mumcu "Ölüler Özlenmez Sadece Hatırlanır."


Neredeyse 20 yıl oldu hala Uğur Mumcu'nun katilleri bulunamadı. Toplumsal olarak gerçekten büyük infial uyandırmış bu meseleyi bir de ailesi açısından düşünsenize... Canınızı, gücünüzü birileri elinizden alıyor, bunların kim olduğu, niçin, nasıl yaptıkları, neden bulunamadıkları sorularına bir türlü yanıt verilmiyor. Sizin canınızın gitmesi birilerinin yanına kar kalıyor.

Aylar önce Özge Mumcu'yu bir söyleşide izlerken de aynı şeyi hissetmiştim, ne kadar güçlü, ne kadar onurlularmış ki tüm yaşananlara rağmen çelik gibi durmayı başardı Güldal, Özgür ve Özge Mumcu.

Bu kitap da işte o yirmi yıllık süreci anlatıyor bir çırpıda. Çoğu bilinen şeyler ama bazen bağlantı kuramadığınız, bazen göz ardı ettiğiniz şeyleri ortaya koyuyor ve biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz cümlesini peşi sıra kurduruyor. Üzülmemek, kızmamak ya da karmaşık hislere gark olmamak elde değil. "Burası Türkiye" sloganının altı çizilirken hala böylesi onurlu, mücadelesinin arkasında insanları görmek, bilmek de umut veriyor.

"Ülkü Coşkun: 'Namus borcumuz dediler, bugüne kadar hükümetin hiçbir üyesi dosyanın ne olduğunu bana sormadı. Bu işi devlet yapmıştır. Siyasi iktidar isterse çözer." (s.58)

"Ölüler özlenmez, sadece hatırlanır." (s.62)

"Öldürülmesinden sonraki o yaz Uğur'un bu düşünü gerçekleştirdik. Düşler insan ömrüyle sınırlı değildi nasıl olsa." (s.71)

"İnanıyorum ki, yılgınlıklar, Uğur'un doğadaki her canlıyı tek tek kucaklarken gösterdiği sevgi, aklın gücü, bilginin cesareti ve gerçeğin karanlıkları sorgulaması ile aşılacaktır." (s.76)

"Dünyanın en zor işiydi galiba, düzgün bir çizgide durmayı başarmak." (s.83)

"Güvensizlik ortamında kimse kimseye güvenmez. Hiç kimse bir araya gelip hiçbir şeyi sorgulayamaz olur. Korku dağları bekler; cesaret de ovaya inemez. Böylece, olaylar, kurgulayıcıları tarafından istenildiği gibi yönlendirilebilinir." (s. 177)

".....kimi ölüler bize ne kadar yakın, yaşayanların birçoğu ne kadar da ölü....." (s.182)

"Yıllar boyunca bütün bu olayları yaşarken, üstümden akan zamanla, içimden geçen zaman bir değildi. Biri yaşamam gereken hayatı bana sunarken, diğeri sonsuzluğun içindeki beni bana gösterdi." (s.186)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder