24 Ekim 2012 Çarşamba

18 Eylül, Jim Baran ve Bali Masajı

Otele yerleşir yerleşmez, üzerimizi değiştirip kendimizi Hint Okyanusu’nun kıyısına attık. Biraz deniz, güneş, kum ve topladığımız broşürleri ve internet araştırmalarımızı inceleme sonrası akşam yemeği için Jim Baran’da deniz ürünü yiyip gün batımını izlemeye karar verdik.











Jim Baran okyanus kıyısında gel git sonrası okyanusun çekilmesi ile güzel bir günbatımı keyfi yaşatan bir bölge. Sadece deniz kıyısı boyunca restoranlar bulunuyor ve kumların üzerinde okyanus üzerinden batan güneşi izleyerek romantik bir akşam yemeği yemiş oluyorsunuz.

Otelin lobisinden taksiye binmek istediğimizi söylediğimizde tarifelerini açarak 100,000 rupiah verip Jim Baran’a gidebileceğimizi söylediler. Bindik taksiye… Taksilerle ilgili ayrı bir yazı yazmam gerektiğini düşündüğüm için ben Jim Baran’daki yemeğe gelmek istiyorum.



Taksici bizi anlaşmalı olduğu restoranın içine kadar bıraktıktan ve bizim de bu emr-i vaki hoşumuza gitmediğinden restorandan çıktık, oranın çalışanı da “ama taksici sizi buraya getirdi” gibi bir laf etti. Sanki zorundaymışız gibi! Sahile inip günbatımını izledik biraz, sağı solu izledik sonra da gözümüze kestirdiğimiz bir restorana girip oturduk. İsmi Blue Marlin olan bu restoranda taze deniz ürününü seçiyorsunuz onlar pişirip getiriyorlar. Biz jumbo karides, ahtapot ve yengeç seçip ızgarada pişirmelerini istedik. Herhangi bir kazıklanma ihtimaline karşı fiyatını sorduğumuzda 550,000 rupiah gibi bir fiyat söylediler. Uygun bulduk, oturduk Bali’nin güzel birası Bintang eşliğinde ve öncesinde gelen çorba, salata, baharatlı ezmeler eşliğinde yemeğimizi yiyip günbatımını izledik. Yemeğe gerçekten diyecek söz yok, o jumbo karidesler tavuk butu gibi, insanın ağzına dolu dolu geliyor, bizim yediğimiz kabuktan ibaret böceğimsi şeylerle alakası yok!

Jim Baran’da güneş battıktan sonra her restoranda Bali’ye özgü geleneksel şov ve dansların yapıldığı bir gösteri başlıyor. Sürekli “çın çın” ses çıkaran o müzik birkaç hafta kulaklarımdan gitmedi açıkçası, bir de üzerine koca koca hoparlörlerle gösteriyi sunmaları tuz biber oldu, nerede kaldı o romantik günbatımı?

Biz de yemek sonrası otele dönmeye karar verdik ve işte Bali’ye hoşgeldiniz, hesap 890,000 rupiah geldi. %21 vergi ve servis ücreti eklenmiş hali! Kuzu kuzu ödeyip taksi parasını da zar zor denkleştirip otele döndük.

İlk gün acemiliğimize geldiği için gerek taksi, gerekse yemek açısından kazıklandığımız bir gün oldu, ilerleyen günlerde aşağıda verdiğim tavsiyelere uyarak biraz daha rahat hareket edebildik.

Önemli tavsiye, Bali’ye gidecekler, kesinlikle ve kesinlikle taksiye binerken önceden net olarak nereye gitmek istediğinizi söyleyin ve kaç para ödeyeceğinizi netleştirin, yolda şu var, bu var, güzel yer, bence mutlaka görmelisiniz önerilerini muhakkak geri çevirin, restorana girdiğinizde ben şunları, şunları istiyorum servis ve vergi ile ne kadar öderim diye muhakkak konuşun. Mutlaka pazarlık etmenin yollarını arayın.




İlk gece, uzun uçak yolculuğu sonrası kazıklanmanın moral bozukluğunu otelin spasında Bali masajı yaptırarak attım. Otelde kalanlara %40 indirim vardı ve yaklaşık olarak 350,000 rupiah ödedim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder