Yapılanlar artınca yazılanlar azalıyor. Bir de buna teknik
sorunlar eklenince blogda beni ara ki bulasın!
Aybaşında ani bir hava soğuması yaşadık tam o günlerde
apartmanda kalorifer kazanının değişeceği tuttu. Öyle ki eve gitmemek için
nereye gideceğimi, ne yapacağımı şaşırdım, hatta bir sabah dizimi bir yerlere
çarpıp kanatmışım ve hissetmemişim bile. Bu soğuk gecelerden birinde üzerime
battaniye, kucağıma sıcak su torbasını alıp film keyfi yaptım. DVD’cimin
isabetli seçimlerinden "Trance" bir Danny Boyle filmi. Bir müzayede çalışanı olan
Simon önemli bir eserin çalınması için işbirliği yapar ancak daha sonra başına
aldığı bir darbe nedeniyle olayı ve eserin yerini hatırlayamaz, suç ortakları
tablonun yerini öğrenmek amacıyla onu hipnozcu Elizabeth’e götürürler. Bir
Danny Boyle filmi olması, çok şaşırtıcı, çok sarsıcı bir film olduğunu
söylememi gereksiz hale getiriyor. Heyecanlı, olayların aslını ancak film
bittikten bir süre sonra algıladığımız bir film. Hatta oyunculuklar öyle iyiydi
ki bir süre hayır aslında böyle olmamalıydı diye filmin sonuna direndim bile
diyebilirim. Ayrıca kadın güzelliği-kusursuzluğu üzerine güzel örnekler, göze
batmayan detaylarla verilen mesajlar filmin etki alanını genişletiyor. E kış da
geldi, bir akşam DVD keyfi yapmak için iyi bir seçim olabilir, benden
söylemesi.
Ekim ayı içerisindeki bayram tatili sezonun sonunda ilaç
gibi geldi açıkçası. Biz aile saadetiyle her şey dahil beş yıldızlı bir otelde
6 gün geçirdik. Şiddetle karşı olduğum bu tarz tatil, aşırı sıcak olmaması ve
kalabalık aile ortamında curcunalı geçmesi sebebiyle olabileceğinden daha
keyifli geçti açıkçası. Antalya Side’de Cesars Resort Hotel’de geçti bayram
tatilim. Konumu gerçekten muhteşem, son gün hava bozunca lobiye tıkılıp kalmak
dışında zihni dinlendiren bir tatil oldu. Okudum, yürüdüm, denizin tadına
baktım, akşam güneş batıp hava serinleyince kendimizi serin denizden sıcak
hamama attık, güle eğlene birbirimizi yıkadık! Hayatta en çok nazlandığım
insanların bir arada olmasını fırsat bilerek bir ona, bir öbürüne kapris yaptımJ
Okumalarım yavaşladı bu aralar. Yine de günde 2 sayfa da
olsa her gün elimde bir kitap var ama. Tatilde “Nasıl Kadın Olunur?” isimli
kitabı okudum. Başlangıçta chicklit kitabı olduğunu düşünmüştüm ama konusunu
okuyup aslında pembe renkli eğlenceli kapağının ve adının tam aksine feminizmle
ilgili bir kitapla karşılaşınca ilginç gelip aldıklarımdandı. Anlatış biçimi
hayli eğlenceli.
Feminizmi “erkek düşmanlığı”ndan çok başka bir yerde ele
alıyor bu kitap. Yazarın kendi hayatından örneklerle anlatılıyor. Kadınlara
dayatılan güzellik kriterlerinden, cinsellik, evlilik, ilişkilerden dem vurarak
kadın-erkek eşitsizliğini vurguluyor kitapta. Ancak çok eğlenceli ve komik bir
anlatımla.
Örneğin, kadınların neden ağda yaptığını sorguluyor, bunun
çıkış noktasının porno filmlerde olduğunu ve sadece yapılan işin iyi görünmesi
için yapıldığını iddia ediyor, boşuna ağdayla uğraşıp kendimize eziyet
etmeyelim diyor! Erkeklere güzel görünmek için rahatsız iç çamaşırları giymeye
karşı çıkıyor, “sanki onlar bizi mutlu etmek için donlarından 2 Prag bileti mi
çıkarıyor” diye açıklıyor bu durumu.
Erkekler ölsün gebersin de biz haklarımızı öyle bulalım
demiyor, onların aynı şekilde olduğu bir dünyada şartları iyileşen kadınlar
olalım diyor.
Arada kocaman kahkahalar ata ata değişik bir şeyler okumak
isterseniz bu kitabı koyun sepete.
Bunların dışında benim hayatım sporla, dostlarla ve Mr.
Balmy ile geçiyor.
Pilates Reformer PT’si aldığımı daha önce bu sayfalarda
okumuştunuz. 7 dersin ardından yapamadığım bazı şeyleri yapmaya başladım,
özellikle esneklik konusunda çok aşama kaydettiğimi ve gerçekten hocayla bire
bir çalışmanın grupla ya da kendi başınıza yaptığınız spordan çok daha etkili
olduğunu fark ettim. Ben ki kondisyonu iyi, güçlü ve spora yıllardır ara
vermemiş biri olmama rağmen zaman zaman öyle zorlanıyorum ki daha önce hiç spor
yapmamış gibi hissediyorum. Bu özel derslerin benim için en önemli özelliği
motivasyonu yükseltmesi oluyor. Bir kere yediklerime dikkat ediyorum, gaza
geliyorum, daha sağlıklı yaşamaya çalışıyorum. Hele ki hocayla elektriğiniz
tutarsa gerçekten motivasyon üçe beşe katlanıyor. 10 derslik aldığım PT’nin
devamı gelecek gibi görünüyor.
İşin spor kısmı işte burada, kızlarla ve Mr. Balmy ile keşiflerse başka bir postun konusu... Bomba keşifler var, ona göre...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder