11 Aralık 2015 Cuma

Dönüş

Bir durdum, tutuldum nedense. 

Halbuki yazacak çok şeyim var. Dünyanın öteki tarafına gittim geldim mesela, bir sürü güzel kitap okudum, anlatabileceğim egzersiz denemeleri yaptım, kafamda yazılacak bir sürü şey yandı söndü. 

Bazı yazılarım hazırdı hatta. Ama bir durdum şöyle. Her gün yapılacaklar listeme “yaz” yazdım ama elim varmadı. Neden bilmiyorum. Olmuyorsa zorlamayacaksın”ın şiddetli bir savunucusu olduğumdan oturup yazmadım ben de. “Damla kendini tamamlayınca damlar” demiş ya Özdemir Asaf, kelimelerimin beynimden elime kendiliğinden akması için bekledim bir süre.




Bu arada da kendimi sorguladım bol bol. Yazmak isteyip yazamadıkça, okumak isteyip okuyamadıkça ya da bir şeyler yapmak isteyip yapamadıkça yüklenip duruyorum ya kendime, yine öyle oldu. Mesela bu kadar istikrarlı olup bu kadar maymun iştahlı olmak nasıl bir paradokstur? Hemen sonuç almaya odaklanıp bir süre çabaladıktan sonra sonuç alamayınca hemen boş vermem, hatta o sayfayı tamamen kapatmama ne buyurursunuz?

Belli bir dönem bir şeye takıp sürekli onunla uğraşıyorum. Sonra uzaklaşıyorum ondan. Tek istikrarım spor ama onda bile aslında bir şeye yoğunlaşmam çok zor, çünkü sürekli aynı şeyi yapmaktan sıkılıyorum ve o sıkılganlık hiç yapmama tercihi yaratıyor. Hem fitness, hem yoga, hem pilates yapıyorum mesela. Sonra da lisedeki gıcık biyoloji hocamın deyimiyle: “İki yarım bir bütün etmiyor.” Ne muhteşem vücutlu bir fitness girl, ne tek elinin üzerinde amuda kalkan bir yogini, ne de tam v şeklinde pilates pozu verebilen biri oluyorum. Hepsini yapıyorum ama hiçbirini tam yapamıyorum. Tıpkı okumam, yazmam ya da başka şeylerim gibi… 

Yalnızca benim değil, çağımızın derdi biraz bu aslında. Her şeye o kadar hızlı ulaşıyoruz, her şeyi o kadar çabuk çözüyoruz ki, bir konuya yoğunlaşmak belli bir zamandan sonra vakit kaybı oluyor. Bazen bu denemeler gerçekten neyi istediğini bulmana yardım edemese de, neyi istemediğini anlamanı sağlıyor.



Dönüp dolaşıp kelimelere sığındığıma göre bu gerçekten benim istediğim bir şey o halde. Hazır tam da bugün arabamın camının ilk buzunu temizlemişken, hava soğumuş, kararmışken, yılbaşı da yaklaşıyorken… 





Yazmaya kaldığım yerden devam etsem, daha çok, daha çok yazmaya başlasam iyi olacak.

*Görseller internetten.